14 Haziran 2008 Cumartesi

Yaz gelmiş!


sabah iğrenç uyandım -o son birayı ıcmıcektık. yanımda ılknur uyyomuş, korktum, tanıyamadım, kimle yatıyorum lan ben dedim. ayrıca dun gece yaptıklarımı hatırlamadıgım ıcın suclu hissettim, kim bilir neler konuştum, neler soyledım abuk sabuk..her solıcegım hazırdı oysa ki. acaba soyleyebıldım mı? zannetmıyorum.. hatırlamıyorum da. dışarı cıkana kadar bir iç sıkıntısı, bunaltı, bulantı.. ne varsa yani, hepsı tepemdeydı.nefret ettım kendımden. dun gece de etmıstım, dun geceyle ılgılı hatırladıgım tek sey de buydu zaten. aha dedım sabah, sıctım, batırdım, napcam ben dedım, rezillik dedim. olmadıgım bısı mı oldum dedım naptım ben filan filan kendımı yedim yani..

kahvaltı ertesı eve gıtmek lazımdı artık, dısarı cıktık, gözüme günes kactı. cok rahatsız oldum, gözlüklerimi taktım, bütün mm2 lerimin hepsine güneş kaçtı. İşte o an dank etti - artık yaz gelmiş.

Yaz ve gunesle 2 senedır bu kadar samımıyız yoksa hıc sevmem kendilerini. Ama bu sabah, herşey durdu, guneşin heryeri ısıtmasıyla kendi hayatımın içinde kayboldum. Kendimi varoluşculugun tanıdık kollarına bıraktım büyük bi guvenle böyle geri geri düştüm kollarına yani, o derece. napıyorum ben dedım, naptım, bu değilim ki ben! Çabalayan, kendını hırpalayan biri değilim ki, niye ugrasıyoruz? bırak gitsin, yaz gelmiş yahu, herşey bitti, butun kış bitti, ankara, okul, aşk meşk çabaları, o an herşey bitti.. bütün rezil hissiyatlar.. böh demişim sıkılmışım ya.

Ve alışveriş, insan ufak ufak meyvelerle ancak bu kadar mutlu olabılırmıs. Erikler şeftaliler zart zurt eve geldım yemek yaptım buyuk bı hırsla.. Etlipilav, o, bu bi suru sey, uzun zamandır yapılcaklar lıstesınde duran herşeyden yaptım. herşeyden kurtardım kendımı, yırttım.
Yapılcak herşey bitsin istedim lan bugun, güneşle goz göze geldik diyorum.

Paramın olmaması, bi dersten ffle cakmam, hala ankarada oluşum, dun geceden hıcbısı hatırlamamam, hiç bişi sorun diil artık. Çünkü yaz geldi, deniz kenarı, kitap, alkol, hamburger, sports, alaçatı, anne... yaz geldi lan! hıc bısı umrumda diil bugun, elimde meyvesuyu, herşeyi halletmişim aslında hiçbişiyi halledemeden ama işte güvenilir kollardayım... Güneş, deniz, varoluşcu kafa.. bi de ozan olsaydı yanımda yuh derdım yau.. hay amk yani. ama olsun yanımda olmayan ınsanları da yanımdaymıs gıbı dusunuyorum bugun.. mutluyum, güvendeyim, güneş var.. önumde çılgınlar gibi çalışılcak aylar var.. koymuşum yau.. nolcak yok rezıl etmısım kendımı yk cok ıcmısım, orda burda, yok her sarhoş olduğumda kendımı aynı evde bulmuşm, yok kırk yılda bir birinden etkilenmiş de bi bok becerememişim.. nolcak yani, nedir yani, hayır napıyım yani? höyt!

18 yorum:

augustusozan dedi ki...

yasasın bosvermıs hal hayatın anlamsızlıgı sadece duyumsadıgında yasadıgın bı hayatın ıcınde oldugunu bole anlarda hıssedebılıyosun anasını satmak bole bı rahatlık olsa gerek mutlu olmak ugruna pezevenk olmaya razı kafalar seklınde dolasıyorus aynı ozgur ruhu yakaladıgım da oto stop la da olsada gelıcem yyunanıstan uzerınden bozvererek bulutların ustunde ıckı yudumlar gıbı devamı hayatın evet yaz gelmıs

Zarpandit dedi ki...

söyledigim kadar ıyı oldugumu umarak yazıyorum bunu, iyiyim. :)
kafatasımla ve içindeki sorunlu yaratıkla iyi anlaşmaya karar verdm ve bi baktım, yaz gelmiş :)
yanıma gel :D

augustusozan dedi ki...

cok ustume alındım kafanın ıcınde yasıyan benım kımmıs o yaratık
gelıcem yakn da ne zaman oldugunu sorma

Zarpandit dedi ki...

beyn denen yaratık yawrum sen baska yerlerseın de aynı zamanda :D

Adsız dedi ki...

Yaşam bu kadar basit değildir.
Hakkını vererek yaşamalı!

Selam ve sevgilerle...

Zarpandit dedi ki...

"yaşam" dediğiniz sey nedır kı?
hakkını vermek nasıl olur? bunu bana bırı acıklasın

Adsız dedi ki...

"inandım sandalın akıntıya inandığı kadar yaşama. sendin kadavramın izindeki neşter." demişti bir arkadaş, yaşarken, zamanında.

Zarpandit dedi ki...

"cay bardagında bırakılan dudak payı kadar yer bırakmak" vardır, bi arkadas da benımle hala konustugu zamanda demıstı bunu, bu da ıyıdır yani.. kımse bize bu kadar pay bırakmaz yani :)

gittikce arabesklesiyorum ben annie, yapma nolur :D

Adsız dedi ki...

Adına ne derseniz deyin, O bir tekamül yoludur. Ruhsal olarak tekamüle ermenin yolu. Bilgeliğe giden yol. Gerçekten sevmenin öğrenildiği, mutluluğun doruklarında yaşandığı bir yol... "Az Seçilen Yol" kısacası. Herkesin seçmediği, özel insanların seçtiği bir yol. Bu yola girdiğinde herkesle konuşamayabilirsin. Neden mi? Çevrende senin bilgelik ve anlayışının seviyesinde veya üzerinde birisi yoktur da ondan.

En basit haliyle, sabahtan akşama kadar maç tutkunu biriyle birlikte olduğun zaman anlarsın bunu.

Maç nedir? Neden oynanır? Getirisi nedir? Götürüsü nedir? Takımın maçı kazandı diye sana bir faydası dokunuyor mu? Eve ekmek götürmekte sıkıntı çeken evli bir adam her nasılsa derbiye gitmek için herşeyini seferber ediyor.

Bir başkası kartvizitine güvenir. Falanca şirketin bilmem neyden sorumlusuymuş diye kabarır da kabarır. Halbuki gerçek nedir? Kişiliği mi kartviziti mi?

Demokrasi nedir? Halkın iradesinin engellenmesi mi? Halkın iradesi mi?

Tüm bunları düşündüğünüzde, biraz geri çekilip seyrettiğinizde işte bu yola girmiş olursunuz.

İşte bu yüzden o basit olamaz. Girdiniz mi? Yolunuz açık olsun!

Selam ve sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

Yazımı yayınlamamışsınız.

Neden acaba?

Zarpandit dedi ki...

efendım bu sıralar bazı problemlerden cok sık ılgılenemedık ondan olabılır, elımızden geldıgınce ınternete gırebılmeye calısıyoruz ama, maalesef gunde bir kezi gecemıyor.. kusura bakmayın lutfen :)

Adsız dedi ki...

Berceste olayı aşmış gerçektende. Bir de yazımı yayınlamamışsınız olayı beni güldürdü nedense. Birazda fazla kendine güveniyor ve iddialı geldi. Neyse yazıya geçelim. Sanki içinizi dökmüşsünüz yaptıklarınızdan belkide pişman oldunuz, bu yüzden kendinizi rahatlatacak içinizdekileri boşaltacak bir şeyler aradınız ve yazdınız. Birazda sorunlardan kaçma kurtulma seziyorum sanki birazda boşverme. Bence çok sevinmeyin çünkü gerçektende kurtulmuş olmayabilirsiniz. Her şey aynı şekilde devam edebilir belli bir süre sonra bu kötü haber ya da etmeyebilirde tabi ki. Atabilirseniz kafanızdan pişmanlığınızı atın çünkü ne yaptıysanız siz yaptınız belki o an sarhoştunuz kafanız çalışmıyordu ama bence yaşamak için en gerekli olan kalbiniz veya ruhunuz hala oradaydı. O özgür kaldı birkaç saat veya dakika beyniniz hükmetmedi ona. Belkide yapılan şey mantıklı değil ama içinizden gelen oydu bence bunları düşünün. İnsanlar sarhoş olduğunda aslında doğal oluyorlar gerçek halleri birazda ortaya çıkıyor. Çoğu zaman saçmalarlar ama doğallaşırlar birazda. Hoş olur ben severim mesela. Belkide benim kafam hep güzel olduğundan bende pek sorun yaratmıyor. Bu arada neden her yazdığınızda size tavsiye verme gereği duyuyorum gerçekten bunu bilmiyorum. Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur. Üstüme düşmeyen bir vazife yapıyormuşum gibi gelsede çoğu zaman kendime engel olamıyorum işte. Bir de sanki çok şey biliyorum, çok şey yaşamış gibi atıp tutuyorum. Aldanmayın fazla bir bilgim yoktur. Çoğu konuda böyledir. Sadece naçize fikirlerimi ve görüşlerimi sunuyorum. Yani çok mantıklı ya da ele alınır şeylerde olmayabilirler. Yaşam konusuna gelirsem yorumlardan çıkan mevzu yani. Onun için şunu yaptım ve sözlüğü açıp baktım. Yaşam dediğiniz şey nedir ki sorusu bana bunu yapmamı emretti sanki. Ve sözlükte şunlar yazıyordu; Canlılığını, hayatını sürdürmek; Sağ olmak; Varlığını sürdürmek; Oturmak, eğleşmek; Geçinmek; Herhangi bir durumda bulunmak veya olmak; Görüp geçirmek, başından geçmek; Sürmek, devam etmek; Varlıklı, endişesiz, hoş vakit geçirmek, keyif sürmek; Keyfi yerine gelmek, mutlu olmak, işleri yolunda olmak; bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek. Ben kendime sonuncusunu seçtim açıkcası size hangisi veya hangileri uygun bilmiyorum ama beni bu sonuncusu anlatıyor. Benim için yaşamın hakkını vermekte; fazlaca durum içine girmek onlarla özdeşleşmek, onları hissetmek ve duymak. Fazla açmıyorum bu fazladan bir konu olduğu için. Kısaca hissettiğim kadar yaşıyorum. Yazı için teşekkürler.

Adsız dedi ki...

cenkkayhan, yazım iddialı. bu doğru. fakat bunu yaşamak var bir de söylemek var. ikisi arasında kısacası çok fark var. elimden geldiğince yaşama kısmındayım ben.

Allah beni ve hepimizi kibirden korusun.

Bir de eleştirinizin diğer bir yönü de bilinçaltıyla ilgili.

Sevgiler...

Adsız dedi ki...

Neden kibirli gibi algıladınız bilmiyorum. Fazla kendinize güveniniz var dedim bu iyi bir şey aslında. Ya da iddianız olması da hoş bir şey bence. Hatta iddianız boşa da değilmiş, yaşadığınızı söylüyorsunuz söylediklerinizi. Bilinçaltım her işe bulaştığından dolayı olacak burada da kendini göstermiş yine. Mümkündür söylediklerinizde haklı olabilirsiniz. Yorumunuz için teşekkür ederim. Saygılarımla Berceste...

Adsız dedi ki...

Cenkkayhan bey,

Sizi bloğumuza bekliyorum. Efendiliğiniz ve üslubunuz için de ayrıca minnettarım.

Sevgiler...

Adsız dedi ki...

Rica ederim. Uygun bir zamanda ziyaret edeceğimden emin olunuz.

Zarpandit dedi ki...

anaa cok sevdım ben bu ıkılıyı :))
bu arada kibir iyidir yahu, saygısızca sergılenmedıkten sonra, sahanedır kanımca:))
cenkkayhan, sizi seviyorum, fikirleriniz de içeriğe epeyce zengınlık katıyor, bu yazıyı dusunerek yazmadım, evet, yorumlar çok haklı ve benım ıcın ayrıcalıklı ve sıkılmıyorum kesınlıkle:)
ikinize de çok teşekkurler :))

Adsız dedi ki...

Rica ederim, bende burada olmaktan, yorum yazmaktan ve yazılarınızı okumaktan memnunum, sağolun.