19 Şubat 2009 Perşembe

sodom gunleri


blogtaki herkez icin gercekten kotu gunler gectiysede yasamak icin kendime yeni sebepler aradigim bu gunlerde blogta yazi yazmak ta bunlar dan biri mi acabaa sorgusuyla  bole bi karalamaya giristim merak edenler icin soluyorum askerlik raporumu aldim rapor un ustunde "barista ve seferde askeregitmeye elverisli degildir" yaziyo bu konuda kismi bi mutluluk yasasamda bitti  en sonunda raporu almak brukselden dondugum surec icinde ulasmaya calistigim tek seydi su an ise turk erkeginin askerligini bitirdikten sora (turk erkegi- ha siktir lan naapicam ben simdi) dedigi noktadir ne mutluluk ne de mutsuzluk hissediyorum yasadigim her duyguyu sindirmek gerektigini dusunmeme ragmen su an duygusuzluk yasiyorum hayata kendimi bagliycak bisiyler ariyorum 

bir aya yain bir suredir chat odalarinda insanlarin gercekten korkusuzca ifade edebildigi fantazilerine meze yapiyorum kendimi mutlaka her yazida goruldugu gibi bunun da egosal bi dayanagi vardir kendi icinde daha oncede belirttigim gibi garip bulmak istemiyorum hic bi dusunceyi garipsedigim her an asadigim dunyadan uzak olduumu dusunuyorum varliklarini kabul etmek adina ki bunu burda yaziyosam gercekten yazmaya ve ilgi cekmeye deger buldugum icindir butun fantazilerin varliklarini kabul etme surecindeyim kafamin icinde oyniyan sodom un 120 gunu filmi gibi  butun korkutucu gelen asamalarini geride birakmak icin yaziyorum kucukken nadiren dinliyebildigim din derslerinden birin de annenize kufur ettirmeyin demisti ogretmen eger kavga edicekseniz bunun sebebi sadece annenize edilen kufur olsun demisti kizismaya ve provokasyona hazir bi ulke olmamizin sebebi bumuydu acabaa bu din dersinde ogretilen komik provokasyon mu chat odalarindan birinde kufurlu sevip sevmiycegimi soran biri benimle olan yatak iliskisini kendi libidosunu yukselltmek icin anlatti once annemle birlikte oldu sorasinda benimle oyle bi nefretle anlatiyodu ki bana ne yaptigini  sanki onun icin sevismek  nefretten doguyodu hayatina dair bi cok sey ogrendim evli ve cocugu olduunu onun egosuna hizmet eden sozlerden  cekinmiyodum roluu iyi oynuyodum 
ona kendini serbest birakmasini soledim ozgur biraktiginda bu nefretini de yok edicegini soledim neden yardim etmek istedigimi bilmiyorum muhtemelen hakli oldugumu yada kendi egosal sorunum yuzunden kafasi patlamis bi adama yoldan gecerken dik dik bakmak gibiydi sanki benim bu sekilde dusunmedigimi gorerek rahatlama istegim dir belkide kullandigi sozcuklerin cok nefret dolu olduunu soledim eger kendini ozgur birakirsa butun bu nefretin gidiceginden bahsettim inatla sadece"sikici" oldugunu soluyodu bana bense bununla ilglenmiyodum onun kafasindakilerle eglendigimi farkettim bi ara onun pipisiyl oynadigimda birden karisini odadan iceri sokuyodum onun konusurken yarattigi dunyada hersey serbest cunku istedigimi yapabilirm  cocugu nu aklina getiriyodum  cok ahlaksizca?! gelebilir ahlak ? n sonunda pes etti ve sen iyi birisin sen sen ol sakin bi daha annene kufur ettirme dedi bana tuhaf gelmemeli ama geldi kotu olanin ben oldugunu dusundum yazistigim her insanda buna benzer dialoglar icindeydim onlarin kafalarindaki pornografk goruntuyu karikaturize etmeye calisiyodum ve  kendi kendime bi eglence kesfetmistim onlarin esleri cocuklari annelerini kurduklari duzen icinde  yan oyuncu olarak kullandigimda bu onlari rahatsiz ediyodu su getiren annesi  ve benim yatakta becerilen babam bundan rahatsizlik duyuyo muyum ? hayir icinde oldugum dunyayi tanimak belki bu yaptigimin adi butun bu sabit fikirlerimin icinde birden biri bana azgin annesi olmami onerdi bu sefer  bu rolu oyniycaktim oturdugum evi giydigim kiyafeti herseyi o cizdi ve beni oynatti oynatmaya calisti daha dogrusu butun inandigim guvendigim karikatur ogeleri yok oldu birden okuugum bi kac metinde nefretimi ifade edememekten kaynakladngiini  yaziyodu bu tavrin dogrulugu tartisilir kendime yeni ugraslar bulmaya calisicam sanirim bu buldugum fazla ahlaksizca gecirdigim donemi paylasmak adina yaziyorum yayimlamak celiskide olduklarim arasinda umarim okuyan birileri dingin bi sekilde benim yazdigim kadar tepkisiz okurlar 


11 yorum:

Adsız dedi ki...

Öncelikle herkesin hayatında hiç istemediği dönemler meydana gelebilir. Bu herkes için geçerlidir ve çok normal bir durumdur. Bu bir eşikten geçme durumudur çünkü... Yükselirsiniz yükselirsiniz sonra aşağı doğru bir bakarsınız ki aşağısı boş!Boşlukta olursunuz. Hiçbir şey hissetmeme durumu... Kısa zamanda kendinize geri gelmeniz ümidiyle diyorum. Yazınızı, yazınızın en son cümlesindeki gibi okudum tepkisizce gerçektende. Normalde aklıma türlü türlü şeyler gelir ve kimi zaman rahatsız olurum fakat sakin ve anlayışla okudum. Belki de buna benzer elbette daha farklı olarak böyle bir boşlukta olma durumu yaşamamdan dolayı olabilir. Giriş daha farklı olsaydı belki daha farklı şeyler yazabilirdim. Ahlak herkese göre değişen bir şey olduğu için yaptığınız davranışı yargılamayacağım zaten buna hakkımda yok. Günümüzde insanlar birbirini zevk için bile öldürebilirken sizinki sanal ortamda yapılmış düşüncede kalmış masumane bir çocuk gülümsemesi gibi... Çoğu insana etik gelmeyecektir ama insanların zevk dünyası olmuş her şey. Herkes duygularını bastırmaktan bir hale gelmiş. Sonrada onların yanardağlar gibi görkemli patlamalarını izlemekten zevk alır olmuşlar halbuki zevk mi keder mi veriyor onlara? Yaptıklarından pişman olanlar ya da bunu normal karşılayanlar... Anneye küfretme konusuna pek girmeyecektim ama nedense karşındakinin akrabalarıyla birlikte olmak insanlara zevk veriyor. Çünkü seks başka türlü kendini ifade etme yöntemi olarak görülüyor. Malesef sevişmenin ne olduğunu zerre kadar bilmiyoruz. Nedense birden fazla kişiyle yatmakta bizde en ağır suçlardan biri sanki kimse yapmıyormuş gibi. Keşke açlık, uyuma, seks gibi temel yaşama gereksinimlerimiz olmasaydı en azından belki o zaman biraz insan olabilirdik... Geri döndüğünüze sevindim umarım bundan sonra daha sık yazılarınızı okuma fırsatı elde ederim...

augustusozan dedi ki...

tesekkur ederim yorum icin "daha insan olma " sorusunu es gecemiycem sadece kafama bu takildi insanin ic guduleridir insani insan yapan bunlara dahil seyler yazdiklarim benim le yazisanlar da senin kadar insanlar

Adsız dedi ki...

Peki sence ben ne kadar insanım :D ? kilit soru bu bence... Birde içgüdüleri yok olduğu anda bence insanlık başlıyor. Çoğu kişiye ağır gelebilir ama bence içgüdüler hayvanlara ait bir olgu.

augustusozan dedi ki...

bu insanin kendini babil in utunde gorme cabasindan baska bisey diil akil insan a mi has yada insanlik diye basliyan yuceltilen olgu ne kadar objektif dedigim soledigin eger dogru olsaydi sadece tuplerde birlestirilen bebekler dunyaya gelirdi

Adsız dedi ki...

İnsanın nasıl oluştuğuna bakarsak tamamiyle evrim konusundan bahsedeceğim başka yerlere saplanmadan. Gittikçe evrim basamağında biraz daha içgüdülerini bırakır. Aslında aklı olması kendini kontrol edebilmesine neden olmaktadır. Düşünme yetisi işte bahsettiğim şey. Aslında ben insanı da yüceltmiyorum yalnızca hayvanlardan farkını söylüyorum. Ferrarinin doğandan üstünlüğü daha az sorun çıkarmasıdır yoksa ikisi de arabadır. Fakat insan ve hayvan birbirinden biraz ayrı olgular. Bu kamyonla ferrariyi karşılaştırmaya benziyor biraz... Gen dizilimi hiçbir zaman fabrikasyon insana izin vermez, o yalnızca bir komplo. Çünkü çocuğunun mavi gözlü olması ya da saçının sarı olması olasılıklara bağlıdır. Ve çok iyi biliyoruz ki olasılık varsa işin içinde kesinlik yoktur. Kısaca siparişlerin büyük bir kısmı defolu olabilir...

augustusozan dedi ki...

bu ogretilen ezberin ve kendini doganin iyi yerlerine koyma cabasi cok anlasilablr ama ayni egolar gibi bosluktan ibaret oldugunu dusunuorum sabit fikirli birden cok cevap veriyorum bu konuda ama gercekten cok c a insanliktan bahsediyorus pippa bacca nin olumu uzerine yazdigim gibi insan mi bunu yapan diye soruldugunda evet insan cevabini rahatlikla verebiliyo olmam da bu icinde bulunduguuz farkli ve ustun durumun ne kadar reklamlardaki toz alicilara benzediigini gosteriyo bu konuda sabitlenmemin sebebi gercek anlamiyla butunuyle kendi bilgime guveniyo olmamdan dir

Adsız dedi ki...

Aslında burada farklı şeyleri tartışıyoruz. Ben insanın içgüdüleri bıraktığında insan olur diyorum sen içgüdülerine boyun eğen bir yaratığın insan olduğunu söylüyorsun. Temel anlamda görüntü icabıyla insana benzeyen herkes insandır. Bu, kişilerin bakış açısıyla değişilik gösterir. Belden aşağı vurmak istemem ama eşcinselleride hayvan olarak görenler var. Söylediğin aynı şeyleri onlarda söylüyor ve bunlar insansa ben değilim tarzı salak bir şey çıkıyor ortaya... İnsan doğada bulunabilen en üstün varlık demedim. Evrim basamağında en üst sırada dedim. Evrim üstünlük anlamına gelmez her zaman. Aslında vurgulamak istediğim şey düşünce eğilimi idi. Doğal gereksinimlerini sen baskılayabiliyorsun fakat hayvan bunu yapamıyor. Bazı insanlarda yapamıyor evet bu da doğru. Bence buradaki sorunda eğitim... Ama yinede tüm sınırları zorlarsak insanoğlu bugüne kadar bilinen canlıların yapabildiği her şeyi yapabilir güçte. Bu da ona karşı konulmaz bir üstünlük veriyor. Neyse fazla dallandı budaklandı konu ve karmaşık bir hale gelmeye başladı...

Ömür Yanıkoğlu dedi ki...

cenkayhan! Bu son yazında kendi içinde çelişiyorsun: hem "insan doğada bulunabilen en üstün varlık demedim" diyorsun hem de "insanoğlu bugüne kadar bilinen canlıların yapabildiği her şeyi yapabilir güçte" diyorsun!

Ben, son söylediğine katılıyorum: Eğer insan aklını gerektiği gibi kullanabilirse, sorunlarını burada sizin yaptığınız gibi aşkın zekalarla paylaşarak çözebilirse ve içgüdülerini yok saymak yerine onları anlayıp ne zaman yanıt verip ne zaman vermemesi gerektiğini iyi bilirse, önce kendine sonra dünyaya faydalı bir varlık olarak yaşamını sürdürür.. Aslında büyük güç büyük sorumluluk getirir bilinciyle bakarsak insanın bu gücü, onu kaldıramayan ya da elde ettiklerini yeterli bulmayanlar için yıkıcı oluyor ve çok faydalı olabilecekken çok zararlı olabiliyorlar ki bence bu ilk söylediğim şeyin, bilginin eksikliğinden kaynaklanıyor! Tabii herkes herşeyi bilemez; bildiklerinin aksi ispatlandığında onları terkedip yeni ufuklara yelken açabilmeli insan, düşüncelerinde esnek olmalı; böylece ne kırılır, ne de kırar karşısındakileri..

Aranıza yeni katıldım! Tüm düşüncelerimi olduğu gibi anlatmak istiyorum; yontun beni.. Yanlışlarımı gösterin ve doğrularımı sıvazlayıp parlatın.. Gerektiğinde tokmağı olabildiğince sert indirin kafama ki iyice düşünebileyim..

Sevgiler..

augustusozan dedi ki...

bu kadar sorgulanmak istenen birinin varligi beni sasirtti dikkat et burda insanlar kendilerini sorgularken bombos bi odanin icinde her yere esit uzalikta kliyolar hic bi fikre baglanmamak bunlardan biri ve bu hayatinda karsilasabilicegin butun sorunlarin en buyugu olucak herseyi kabul ediyosan aramiza hos geldin :)

Ömür Yanıkoğlu dedi ki...

Evet! Kabul ediyorum! Bir çok yorumda kocayalım o halde :)

cenkkayhan dedi ki...

Aslında temel sorun şu biz canlıları fabrikasyon aletlere benzetiyoruz. Yani her şeyi yapabilen en iyisi, en üstünü, son sürüm olarak kabul ediyoruz. Halbuki doğada böyle değil. Çünkü insanoğlu tüm canlıların yapabildiğini yapabiliyor fakat mercan resiflerini eski haline getiremiyor; canlıları birebir taklit edebiliyor ama düzeni sağlayamıyor yani burada kontrolsüzlük var. Kısaca anlatmak istediğim buydu orada; bu bakış açısından kaynaklanıyor belkide o yüzden siz çeliştiğimi sandınız. Tüm canlıların yapabildiğini yapabilmek onlarsız yaşanabilir anlamına gelmediği gibi onların yerinide alabiliyoruz anlamına gelmiyor ne yazık ki! Umarım böylede olmaz çünkü ben diğer canlılara da bayılıyorum :)

Bu arada blog konusuna gelirsem, başın büyük dertte ama acayip zevkli şeyler ortaya çıkıyor. Umarım memnun kalırsın ben kısa zamanda müdavimi oldum diyebilirim...