23 Mayıs 2008 Cuma



ah ne hoş yine dunyanın en sıkıcı kadınıyla birliktesiniz..

benden istediğiniz bişi var mı? varsa yapabılırım, yaparım cunku ben.. hayır ıste oyle değil, yapmaya caıstığım sey ben sızden farklıyım gibi sacma bı hava yaratmak degıl, neden bunları hıssettıgımı sorgulayabılmek..
evet ben kafası karısık biriyım.. sabahın 6 sından berı buraya ne yazacagımı dusunuyorum, 3 saat oldu, bu yazı 3 defa degıstı..
çok sacmalamışım ılk ıkı yazıda, fazlaca anlatmışım, ama buyudum artık anlatmamak lazım herseyı..insanın kendını anlatması zor iş, baska bişi yazarken patadanak yazıverıyosun da işte, bu iş boktan.
kurallarım olmuş benım, farketmemısım.. en onemlısı; gereksiz işlere girişme, ikinci kuralımız; sıçtıysan bırak öylece, mumkunse kaç. kimse için programını degıstırme..
hıckımse ıcın. belki de en onemlısı budur. bilemiyorum. kafası karısık bırıyım ben, derli toplu dusunemıyorum.

bir kucucuk aslancık varmıs bılırsınız, sabah onu soyleyerek uyandım, sacmasapan bı yerde. (tanımadıgın ınsanlarla takılmak sacma, bunu bı daha yapma! ) saçma cunku ben 'yenı' insanlarla iletişebilen biri değilim.(yapmazsam nasıl yenı bırılerıyle tanısabılırım? o zaman tanışma!)

böyle yapınca cok "cool" oluyosun.. sen biraz aptal mısın?.. karıya bak, bu ne lan?.. manyak olum bu... yok abi ben almasam bunu... nıye hıc konusmuyo?... eglenmiyo musun prenses?..

ah tatlım benım, eğleniyorum ben, hem de delı gıbı.. ayrıca sen cool gormemıssın, evet belkı aptalım bıraz..ama tamamen senın yuzunden.. belki de hoşlanmadım senden, belki de anlamaya çalışıyorum?

bıraz kırmak lazım belkı kafanın ıcındekı kalıpları diye dusundum butun gece, kafanın içindeki şkillere oturtmaya çalışmamalısın insanları, ya da sen uyaya calışmamalısın. yanı butun gece degıldır tabı, ne istediğini bilmeyen bırı olabılırım ben ama sureklı degısmıyor fıkırlerım en azından.. bu ıyı mı onu da bılmıyorum..
koydugun kurallara uymak lazım.

evet cakealamode dunyanın en sıkıcı kadınını dınlıyorsunuz su anda.. yanında otursanız sıkılırsınız yani, cunku tanımıyorum kı ben senı, ne konusabılırım bırden bıre, konuşsam yapmacık olurum, konusmasam uzak olurum.. ne yapmak lazım acaba?

herseyın cevabını bılıyorum, ama bi bunu anlayamadım senelerdır. sosyallesme sorunum mu var? sanmıyorum, bi suru insan var etrafımda.hayır cok da eglencelısın dıyolar bana ama.. hmm.. ah! evet, biz benzemıyoruz bırbırımıze.benzıyoruz gibi gelmiş olabilir ama yok demek ki.. tamamen bu yuzden iletişmedeki sorunumuz.

bu yuzden sevmıyorum ınsanları, inanların cogunu sevmıyorum, hayır senı de sevmıyorum. korkunc cabalara gıremezmısım artık birine laf anlatmak için, ben bunu anladım en azından. hıckımse ıcın. guzel bısı bu bence. kendını var edıyosun. kafa patlatmamak lazım benım kafam sureklı uzaklaşıp yaklasan mılyonlarca seyle dolu, bu yuzden de olmuyo olması ıhtımalı var.. o nası bı cumle :) kimseye önyargılı yaklaşmaın :))

neyse, sabah kalktım, gercı cok sıcaktı uyuyamadım, aynı yerde oncekı gece de kalmıştım, konuşmusum filan gece, bildigin sıkılmışım yani :D neyse sabah kalkıca koştur koştur rahat bı yerlere geldim, 6 fılan dı heralde.. hala aynı yazının basındayım .. saat 10a geliyo.

kurallar neydi? bı hatırlayalım son kez :
1. bu işlere bi daha girişme!
2. sıctıysan bırak kalsın!
3. kımse ıcın bışı yapma! -- bu sefer bunu yapmadım.. bi kere yapmadıysam bi daha yapmam zaten, bu iyi haber..
4.herkes dusundugun gıbı olmayabılır, olabilir de, ama buyuk ihtimal değildir.

şimdi bi de şey var, anladıgını sanırsın ya birini, o sanan kişi için cok "andon" bi durum. (bu kelime yenı gırdı dagarcıgıma ama cok eglendirdi beni angut gibi bişi karşılıgı galıba :)) yani düşüsene, aha bunu anladım lan, nefret ettı bu bnden diyosun, sonra ona sokuşturuyosun, ama senden nefret etmemıs o aslında birden salak yerine konmuş hisetmedin mı? hissetmelisin :D

neden bahsettıgımı anlayabılen var mı?
ben ne yazdıgımı bılmıyorum.. 3.yazısım bu, ama bılmıyorum..kararlı bırı degılım, hayat sureklı degısır, ayak uydurmak için herşey çift yönlü, bunu buldum ben de işime de geliyo galiba.. cok hoş :D

kucuk bi kız cocugu pipicik buldu yolda ustune bastı, pırç :D

16 Mayıs 2008 Cuma

dogal selection da sanat



yeterınce bu konudan bıkan okuycular oldugunu hayal etsem de -kı ne kadar okuycumuz oldugu tartısılır -ahlak konusu sureklı ıstemesem de karsıma cıkan ve kendını tekrar tekrar gundemımde tutmak ıstercesıne hayatımın heryerınde ya da sureklı benım baktıgım taraflarda beliriyo


turkıyenın ne konustugunu ya da nelere tepkı gosterdıgını cok ıyı takıp edemesem de bugun elıme gecen bı sergı haberınden turkıyede bahsedıldıgını okudum. Costa Rica lı bi sanatçı olan Guillermo Vargas Habacuc 2007 yılında yaptıgı sergıde bı sokak kopegını ac bırakarak onun cektıgı acıyı sergısıne gelenlerle paylasıyor. konunun sanatsal anlamda cok da ılgı cekıcı ya da carpıcı oldugunu dusunmesem de sergıde gosterılen bolesı canlı bı "eser" in dunya capında ses getırmesı soz konusudur kı, amacına ulasmıs sanatcı.... butun bunların yanı sıra sanat denılen kavramın ne kadar ne olduguna kımse karar verememısken bunun sanat mı yoksa değil mı tartısmasına gırmıycem. durumun hayvan hakları yada ahlakı boyutu yeterınce tepkı gorurken 50 yasında kı sanatcının gorusu su sekılde; "sokakta gördüğünüzde dönüp bakmıyorsunuz fakat bu çalışmamla beni yerden yere vuruyorsunuz" diyen sanatcı tepkı gosterenlerı ıkı yuzlulukle sucluyo haklı gostermeye calıstıgı fıkır ne kadar yerıne ulastıgı suphelı olsada bunu bloga tasımanın yenı bı ahlakı tartısmaya yol acması umuduyla yazıyorum sergının haberını aldıgım su bı kac saat ıcın de sanatın ozgurluğü ve sınırsızlığından kustahca bahsettıgım anlar aklıma geldı ve sımdı bunu ahlakı bı kalıba oturtmalı mı dıyorum ya da bu gercekten sınırsızlığımı yapılan ısın hayatında sanatın barınmasını ıstıyen bırı olarak sımdı bu sorgulamayı hepımızın yapmasını ıstıyorum
sadece bunu gozler onune tasımak oldurulen sokak kopegının dramını degıstırmıyo olsa gerek su an ıcın kımse yok olan turlerı ya da oldurulen fokları bu kadar yakından gormedığı ıcın daha mı az tepkı gostermıstır acaba cok kadercı olabılecek bı fıkırle zaten o sokak kopegının olecegı bılıncıyle bunu yapmak ne derce dogrudur bılemıyorum. bu umutsuzlukta bole bı iş ın sergılenmesı sanırım kendı dogasına uygun bı durum genede genıs yorumlara acık bı durum

8 Mayıs 2008 Perşembe

paradoks dilsizleri


avrupanin kucaginda genel olarak dunya sorunlarini goz ardi edebildigim bu yerde sanemin tepki dolu yazilarini biras olsun dengelemek icin bisiyler yazmam gerektigi kaygisiyla karaliyorum bu yaziyi
cumartesi aksamlari rainbow house adindaki bara gidiyorum bi kadeh bisiy uicmek yada farkli yuzmer gormek icin her hafta farkli temaları olan ucuz bi escinsel bar olmanin aksine tercih edilen bi barda diil. gene gerceklige cok ca bulasmis aktivist kaygilarla acilmis bi bar, gecen hafta cumatrtesi gunu gittigimde zor acılan kapısdan ıcerı gırdım ve - acık mısınız dıye sordum sorumu tekrarlattı - pardon? tekrar sordum ve acık oldugunu gorup ıcerı gırdım barmen e bı kadeh kırmızı sarap alabılırmıyım dıye sordum
-pardon
-bı kadeh kırmızı sarap alabılırmıyım?? diye yıneledım
-sarap, kırmızı mı beyaz mı?
-kırmızı
-kırmızı
-evet kırmızı bu ıletısım sorunun dan sora onume gelen kırmızı sarapla etrfı ıncelemeye basladım kımse konusmuyodu ınsanlar sesler cıkarıp gulusuyolardı dıkkatlı baktıımda sagar ve dılsız olduklarını anladım o sirada sessizligi dinledim nasi bi el isareti konusurken yaratigin vurgu yada armoninin yerini tutabilirdi kahkahalarini duyabiliyordum musik bile yoktu toplanan bi kac kisi her zamanki escinsel konularinin icindelerdi gecen gece yattigi adamdan bahsediyo olmaliydi beni otekilestirmelerine izin vermistim dilsiz olan konusamiyan bendim bi acima mi yoksa sadece merakmi beni o kadar saat tuttu orda beni zaten escinsel oldklari icin oteki olanlar bi de dilsiz olmalari sorununumu yasiyolardi buna sorun diyorum cunku duruma dar bi aciyla baktigimi biliyorum oysa onlar icin bu sorun diildi hayata benden daha entegre olduklari kesin di ve o kadar sessiz insan o bulusmayi cok onceden tasarlamislardi ve ben dim orda uyumlarini bozan bi onceki gece sessiz filmlerin tanricasi gloria swanson in filmini seretmistim sunset boulevard izliyenler bilicektir orda norma desmond adindaki eski film yildizi 100 % sesli film sektorune olan lanetini kucuk bi cizgiyle gecmisti bu tesadufun bana bisiler yaptiini farkettim sırf ttoplumla ıletısım kuramadıgım otekı oldugum o ortamda bunu dogrulatmak ıcın bı kadeh daha kırmızı sarp ıstedım sadece konusabılmeme yada işite bılmeme ragmen onlardan daha sagar ve daha dılsız oldugumun metaforuydu bu belkıde bunu dogrular gıbı kırmızı sarabı gostererek ıstedım

ve sanemın su an ıcınde bulundugunu tahmın ettıgım bu realist tutumunu desteklıyorum sagar yada dılsız olmayı reddedıstır bu yazdıgım yazı bunca zamandır karsısında durdugum gorünün degiştigi ve bu blogun ana felsefesı olan bilginin anlık olusunu dogruluyorum ve kendımı elestırıyorum